Dövme nedir ?
Dövme, Türk Dil Kurumu’nca “Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim.” olarak açıklanmıştır. Günümüzde vücuda uyumlu boya maddelerinin, bu iş için üretilen cerrahi metal cihazlarla, insan vücudu üzerine motif yada desen şeklinde işlenmesi olarak tanımlanmaktadır.
Dövmenin tarihi ve geçmişi nasıldır?
Son dönemlerde yapılan arkeolojik çalışmalarda; eski zamanlara ait insanların toprak altındaki kalıntılarında, vücutlarında dövme olduğu ortaya çıkmıştır. Örneğin: İ. Ö. 2000 yıllarından kalan Mısır mumyalarında, çoğu kez dövmeye rastlandığı belirtilmektedir. O dönemde insanlar, dövmeyi bir statü sembolü olarak kullanmalarının yanı sıra; dövmenin onları kötü ruhlardan, hastalıklardan, büyülerden koruduğuna inanırlarmış. Ayrıca, Britonlar, Galyalılar, Traklarda da aynı gelenek mevcutmuş. Eski Yunanlılar ve Romalılar ise, “barbarlara özgü bir uğraş” saydıkları dövmeyi, suçlulara ve kölelere uygulamışlar. İlk Hıristiyanlar, bedenlerine Hz. İsa’nın adını ya da haç desenleri taşıyan dövmeler yaptırmışlardır. Sonradan Hıristiyanlık inancında dövme yasaklanmıştır. Hintliler, Japonlar, Amerika Yerlileri ve Afrika’daki bazı kabileler, günümüzdekine benzer şekilde, dövmeyi bir süs olarak, yani kozmetik amaçlı kullanmışlardır.
Dini baskılarla dövmeyi unutan Avrupalılar, 18. yüzyıl sonlarında, deniz aşırı geziler sayesinde, Amerika Yerlileri ve Polenezyalılar aracılığı ile, dövmeyi yeniden keşfettiler. Avrupa dilleri, ” tattoo ” sözcüğünü, Tahiti dilindeki ” tautau ” dan almıştır. 20. yy. başlarında, denizciler arasında yaygınlaşan dövme, günümüzde, özellikle kentsel yaşam gençleri arasında, bir tür kendin ifade etme, dışa vurum ve de süslenme yöntemi olarak, kendini göstermektedir. Sosyo psikolojik açıdan ele alındığında; insanlara kendi kişiliği hakkında mesaj verme, etkilemeye çalışma, diğerlerinden farklı görünme, kendini kanıtlama ya da dikkat çekme isteği şeklinde de yorumlanabilir.
Dövme uygulaması nasıl yapılır?
Sağlıklı ve tehlikesiz olabilmesi için en önemli faktör hijyendir. Dövme makinesi ve bütün parçaları; paslanmaz cerrahi çelik olmak zorundadır. İğneler de aynı metalden üretilmeli ve tek kullanımlık olmalıdır. Dövme yaparken kullanılan pota ve eldivenler de tek kullanımlıktır. Gerçek dövme boyaları; Dünya Sağlık Örgütü ( WHO ) ‘nden onaylı ve vücuda uyumluluğu test edilmiş ve onaylanmış boyalardır.Hijyene önem verilmediği ve AIDS gibi bazı hastalıkları bulaştırdığı gerekçesiyle, dövme yapmaya yasal sınırlamalar getirilmiştir.
Asgari 3 sterilizasyon önlemi olarak, şunlar sıralanabilir:
İğnelerin değiştirilmesi
Makine uçlarının sterilize edilmesi
Kullanılan boya kaplarının tekrar kullanılmaması.
Dövme kalıcı mıdır?
Unutmamalısınız ki, yaptıracağınız dövmeyi, ömür boyu vücudunuzda taşıyacaksınız! Günümüzde, lazerle dövme sildirme işlemi yapılsa da, başarı oranları düşük, maliyetleri çok yüksektir. Bu sebepten ötürü; dövme yaptırmaya kesin karar vermeniz; ne yaptıracağınızı ve vücudunuzun hangi bölgesine yaptıracağınızı da, iyice düşünüp tasarlamanız gerekmektedir. Ayrıca, ergenlik döneminde hem kişilikler henüz oturmadığından, hem de vücut gelişimleri tam olarak tamamlanmadığından, dövme yaptırmak pek mantıklı değildir. Çünkü bu dönemde vücut gelişir ve deri üzerindeki dövme de, bu gelişim evresinde şekil ve görünüm kaybına uğrayabilir.
Dövme, deri tarafından tümüyle yok edilemeyen bir boyanın, alt deri yüzeyine kadar işlenmesiyle oluşur. Alt deriye ulaşmak için kullanılan makine, sivri ucuyla ciltte küçük delikler ve yarıklar oluşturur. Açılan bu delik ve yarıklara, makine ile boya maddesi enjekte edilir.
Yapılırken hangi boyalar kullanılır?
Genellikle kullanılan boya maddesi istir. İsle birlikte çivit, antimuan tozu, kavrulup dövülmüş kemik tozu, kül, hayvan ödü, çeşitli bitki özleri, güherçile, kibrit tozu, çini mürekkebi, susam yağı, safran ve kına da kullanılır. Bu malzemelere göre deride beliren izler kırmızıya yakın bir tonda olabilir.
Dövme yaptırmak acılı bir işlem midir?
Uygulanan kişiye, işlemin yapıldığı sırada acı verir. Bu acıyı az ya da çok diye tarif etmek doğru olmaz. Çünkü her insanın acı eşiği farklıdır.
Dövme yaptırmak için en uygun mevsim nedir?
En uygun mevsim, ilkbahar sayılabilir.
İşlem ne kadar sürer?
Yapılış süresi, kullanılan iğnelerin sayısına ya da yapılan dövmenin boyutuna göre değişir.
İşlem nasıldır?
İğne vuruşlarının yapıldığı yerden, çok az miktar kan çıkar ve boya deri altına geçer. İğne vuruşlarına bağlı olarak, dövme yapılan bölgede kızarıklıklar ya da şişlikler görülebilir. Bu şişlikleri takiben o bölgede yaralar ya da kabuklanmalar oluşur; bu kabuklanmaların iyileşmesiyle, dövme ortaya çıkar.
Dikkat edilmesi gerekenler:
Kendini dövme sanatçısı olarak adlandıran bazı kişiler, sağlıklı dövme boyası yerine rapido, dolma kalem mürekkepleri kullanırlar. Bunlardan kesinlikle uzak durmanız gerekmektedir. Dövme yaptırırken, mutlaka hijyenik stüdyolar ile çalışılmalıdır.
Dövme işlemi sonrasında bakım nasıl yapılır?
İşlem yapıldıktan sonra, ilk bir hafta içinde yapılan bakım çok önemlidir. uygulamayı takiben, 3 gün süreyle yüzeyin suyla temas etmemesi en önemli kuraldır. Dövme iğneleriyle tahribata uğrayan cildiniz, bu dönemde her türlü enfeksiyona açık olur. Her ne kadar bir yara olarak görünmese de, o bölgeye yaralıymış gibi özen göstermeniz gerekir. Çünkü küçük iğne darbeleri ile kanama ve ödem oluşmuş bu alanı, vücut yara olarak algılayıp, iltihabi savunma hücreleri ile onarıma geçer. Dolayısı ile iyi korunmadığında, her yarada olabileceği gibi, bu bölgenin de enfekte olma riski fazladır. Enfekte olan dövme ise, istediğiniz görüntüden uzaklaşır. Suyla temas, hasarlı bölgede açılma oluşturabileceği gibi; su içindeki olası mikropların da bulaşmasına sebep olabilir. Bu nedenle en az üç gün, sudan olabildiğince korunmak gerekir. Bunun en iyi yolu, antibiyotikli bir merhemi dövme alanına yoğun bir şekilde sürmek ve 3-5 gün süre ile üzerini hafifçe sargı bezi ile sarmaktır. Bu işlem, günde üç kez tekrarlanmalıdır. İlk haftadan sonra, sargı kullanmadan merhem sürme işlemine devam edilebilir.
İşlem sonrası nelere dikkat edilmelidir?
Yaranın iyileşmesi, kabuklanma ve kabuk atma şeklinde olacaktır. Her merhem sürme işleminde, merhem ile birlikte kabuklar da yavaş yavaş atılacaktır. Bu nedenle kuvvet uygulayıp kopararak kabuklar soyulmamalıdır. Bu süre içinde, yara kabuğunun gerilmesine bağlı olarak, o bölge derisinde gerilme ve kaşınma olabilir.
Bir ay süresince, güneşle direkt temas etmemesine özen gösterilir. Çünkü bu bölge, vücuttan daha koyu renkli ve hala daha hassastır. Dolayısıyla güneş ışığından daha fazla etkilenir; bu da rengin solmasına, henüz tam iyileşmemiş cildin hasar görmesine yol açabilir.
Yaranın iyileşmesi, kabuklanma ve kabuk atma şeklinde olacaktır. Her merhem sürme işleminde, merhem ile birlikte kabuklar da yavaş yavaş atılacaktır. Bu nedenle kuvvet uygulayıp kopararak kabuklar soyulmamalıdır. Bu süre içinde, yara kabuğunun gerilmesine bağlı olarak, o bölge derisinde gerilme ve kaşınma olabilir.
Bir ay süresince, güneşle direkt temas etmemesine özen gösterilir. Çünkü yaptırılan bölge, vücuttan daha koyu renkli ve hala daha hassastır. Dolayısıyla güneş ışığından daha fazla etkilenir; bu da rengin solmasına, henüz tam iyileşmemiş cildin hasar görmesine yol açabilir.