İğneli epilasyon yönteminde küçük ince bir iğne kıl köküne kadar sokularak, elektrik akımı verilir, oluşan yanık kıl kökünü harap eder.
İğneli epilasyon (elektroliz), 130 yıllık geçmişiyle, halen en etkin ve kalıcı (% 100) epilasyon yöntemi olarak, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır. Tedavi edilen bölge ve kıl kalınlığı durumuna göre, ince ve hassas problar aracılığı ile kıl köklerine uygulanan elektrik akımı sayesinde; gelişmekte olan kıl hücreleri geri dönüşümsüz biçimde hasara uğratılır. Bilim adamları, bir asrı aşkın süredir uygulanan elektrolizin, halen rakipsiz olduğunun farkına vararak, en son teknolojilerin yardımıyla yöntemi çok daha kullanışlı, güvenli, etkin ve kolay uygulanabilir hale getirmek için yeni teknolojiler ürettiler. Sistem, kıl kökü harabiyetinin daha kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmesi için bir bilgisayar ve monitör eşliğinde çalışmakta ve kanıtlanmış etkinliği ile, elektroliz tedavisinde yeni bir çığır açtığı düşünülmektedir.
Bu sistem ile, kıl köklerinde en doğru noktalara ve de en uygun miktarlarda akım uygulanıp, maximum etkinlik sağlanırken; hasta güvenliği ve kıl köklerinin elektrik akımına duyarlılık dereceleri de tedavi öncesinde “tolerans-duyarlılık testi” ile hesaplanmaktadır. Dolayısıyla eğitimli teknisyenlerin ve uzman doktorların yönetiminde, beklenen sonuçların alınması kaçınılmaz olmaktadır.
İğneli epilasyon öncesi hazırlık aşaması
İğneli epilasyon (elektroliz) öncesi abartılı bir hazırlık süreci gerekmemektedir. En önemlisi kılların uzunluğudur. 2-4 mm arası uzunluk idealdir. Bundan uzun kıllanma, çalışılan bölgenin net görülmesini engelleyeceğinden tercih edilmez. Daha kısa kıllanması olan bölgelerde ise, kıl yönlenmesi daha doğrusu kıl kökünün yerinin tespiti zor olmaktadır.
Ağda veya cımbız kullanımı
İğneli epilasyon (elektroliz) tedavisi öncesinde; en az 2 ay, müdahale edilecek bölgede ağda veya cımbız kullanılmamış olmalıdır. Çünkü köküyle birlikte alınan kılın tekrar çıkması, en az 4-6 hafta almaktadır.
Makasla kesme veya tıraşlama
Bu yöntemler kıl köküne zarar vermediğinden uygulanmaya devam edilebilir. İdeal olan; en son olarak, tedaviden 3-4 gün evvel yapılan tıraşlamadır. Dolayısıyla, kıllar uygulama gününde 2-4 mm uzunluğa ulaşacaktır.
Kıl sarartma
Bu yöntem de elektrolizi engelleyici veya etkisini değiştirici bir özellik taşımaz. Ancak müdahale edilecek bölgenin hassaslaşması veya irrite olmasına sebep olabileceğinden, tedaviden önce 2 gün boyunca tüy sarartıcı ürünlerin kullanılması yasaklanır. Ayrıca tedavi sonrası bölgenin bakımına dikkat edilmelidir.
Tedavi günü
Müdahale yapılacak bölge; özel solüsyonlarla temizleneceğinden, makyaj yapılsa bile hafif olması tercih edilmelidir. Ağrı eşiğiniz çok düşükse, tedaviden 1 saat evvel, müdahale yapılacak bölgeye “EMLA” krem uygulanabilir. Bu kremin içeriğindeki, Lidocaine ve Prilocaine adlı lokal anestezikler sayesinde; işlem biraz daha ağrısız olacaktır.
Tedavi seanslarının; tüylenmenin sebebi araştırılarak; tüylerin kalınlığı, sıklığı, yaygınlığı ve de hastanın talepleri göz önünde bulundurularak kişilere özel planlanması gerekir. Seans aralıkları; haftada bir, 15 günde bir veya ayda bir olarak düzenlenebilir; seans süreleri ise 10 dakika ila 4 saat arasında, hastanın ihtiyaçlarına ve kıllanmanın durumuna göre değişebilir.
Tedavinin planlanması
Kıl miktarları ve kalınlıkları azaldıkça, seans aralıkları uzarken, müdahale süreleri kısalacaktır. Öncelikle dar bölgeler üzerinde yoğunluklu çalışmalar, daha kısa sürede sonuç vereceğinden bu bölgeler başlangıçta tercih edilmelidir ( bıyık bölgeleri, koltukaltı gibi… ). Böylece tedavinin etkinliği de kanıtlanacağından, daha geniş bölgelerde uygulanacak uzun süreli ve daha maliyetli seanslara talepler de artacaktır. Ancak her durumda, kıl döngüsü 4-6 haftada bir tekrarlandığından; müdahale edilen her bölgeye 4-6 hafta ara ile en az 2 kez daha tedavi uygulanacağı ( en az toplam 3 kez ) göz önünde bulundurulmalıdır. Bu işlem için hekim ve hastanın zamanlama açısından ciddi bir programlama yapması gerektiği unutulmamalıdır.
Tedavi sonrası bakım
Hastaların sağlığının korunması için birincil derecede önlemler alınmalıdır. Bir çok malzeme, tek kullanımlık olduğu gibi; gereğinde uygulanan sterilize edici solüsyonlar, infeksiyon hastalıklarına ( mantar, virüs, spor, bakteriler, HIV, HBV, Clostr. Diff… ) karşı % 100 koruyucudur.
Uzmanlar yine tek kullanımlık, kaliteli cerrahi eldivenler takmakta; işlemde altın veya yalıtımlı problar kullanılmaktadır. Elektroliz sonrasında; cilde “Cataphoresis” ( kataforez ) uygulanmalıdır. Bu yöntem sayesinde; cilt tekrar dezenfekte edilmekte; ağrı, kızarıklık, şişlik azalmakta; açılmış olan gözenekler tekrar kapanmakta; cildin pH düzeyleri normale dönmektedir. Kataforez sonrasında ise; cilt bir kez daha uygun antiseptiklerle silinir.
Özellikle tedaviyi izleyen 48 saat süresince, evde de cilde iyi bir bakım uygulanması; hem enfeksiyon, hem de leke oluşması riskini azaltacaktır. Bu bakım ise; sadece doktorunuz tarafından önerilecek ve yumuşak pamuk kullanarak günde iki kez uygulayacağınız antiseptik bir solüsyondur. Bundan evvel ellerin iyice yıkanıp temizlenmesi enfeksiyonlardan korunmak için birincil şarttır. Bu dönemde krem ve nemlendirici kullanımı önerilmez. Kortizon ve diğer steroid içeren kremler kullanılmaz. 2 gün sonrasında cildinize hafif masaj uygulamanız iyileşmeyi hızlandıracaktır.
En az 2 gün boyunca müdahale edilen bölgeye makyaj yapmamanız veya tüy sarartıcı kullanmamanız önerilir. Çünkü bunlar cildinizin enfekte olma ihtimalini arttırabilirler. Aynı zamanda güneş ışınlarından korunulması, hatta seans aralıkları boyunca da güneşten koruyucu kremlerin uygulanması tercih edilir.
Seanslar arasında çıkan kılları kesmeniz veya tıraşlamanız gerekir. Ağda, cımbız veya depilatör kremleri kullanmanız uygun olmaz.