Rozasea nedir?
HAstalık yüzde kızarıklık ve şişme şikayetleri ile seyreden yaygın rastlanan bir deri hastalığıdır. Sıklıkla erişkin aknesi olarak bilinir. Bill Clinton ve Prenses Diana rozaseası olan ünlülerdendir.
Hastalarda yanak, alın, çene ve burunda kızarıklıklar görülür. Bazen kulaklar, sırt ve göğüste hastalıktan etkilenebilir. Hastalık ilerlediğinde küçük kılcal damar genişlemeleri ve üzerinde sivilce benzeri küçük kırmızı kabartılar meydana gelir. Fakat sivilcede görülen siyah noktalar rozaseada bulunmaz.
Rozasea nasıl seyreder?
Hastalık ilk başladığında kendiliğinden iyileşip tekrar edebilir. Nadiren kendiliğinden gerileyebilen hastalık, genellikle yıllarca sürer ve tedavi edilmezse kötüleşir.
Rosaseanın karakteristik bulguları nelerdir?
Sık geçirilen kızarma nöbetleri
Kalıcı kızarıklık ve telenjiektazi denen kılcal damar genişlemeleri (ilk evre veya eritemotelenjiektatik rozasea)
Burun alın, çene ve yanaklarda kırmızı kabarcıklar, sivilce benzeri iltihaplı kabarıklıklar daha sonradan görülür. (enflamatuar veya papülopüstüler rozasea) Bu bulgular bazen göğüs ve üst kollara da yayılabilir.
Kuru ve pullu deri
Güneş ışığına maruz kalmak, sıcak ve baharatlı yiyecek ve içecekleri yeme ve içme ile hastalığın alevlenmesi
Hassas deri: Yanma ve batma hissi. Makyaj malzemeleri, güneşten koruyucular ve kremlere karşı hassasiyet
Okuler rozasea (göz tutulumu): Göz kapaklarında kırmızı ağrılı kabarcıklar görülmesi (blefarit) ve ağrılı, yorgun kızarık gözler (konjuktivit, episklerit, keratit) Hastaların yaklaşık % 50’sinde göz bulguları vardır. Göz bulguları tedavi edilmezse, gözde ciddi reaksiyonlara neden olabilir.
Belirgin gözenekli ( sebase hiperplazi) büyük burun, burunda sertleşme ve kalınlaşma. ( rinofima ) Rinofimaya erkeklerde daha sık rastlanırken; kadınlarda nadir görülür.
Göz kapaklarında sert şişlikler ( blefarofima )
Yüzün üst kısmındaki lenf damarlarının tıkanmasına bağlı şişlik ve kızarıklık ( Morbihan hastalığı)
Rozasea kimlerde görülür?
Rozasea daha çok açık tenli kimselerde görülür. Erkek ve kadınlarda, herhangi bir yaşta, hatta çocukluk da bile gelişebilir. Fakat genellikle 30-50 yaşlar arasındaki kadınlarda görülen bir hastalıktır. Bazen menopozda da başlayabilir. Rozasea genellikle uzun bir süreç içinde meydana gelir. İlk olarak yüz kızarıklığına eğilim, kozmetiklere olan hassasiyet ile başlar. Utanma gibi ruhsal olaylar ile kızarıklık tetiklenir.
Rozasea hayat kalitesini etkiler mi?
Kesinlikle evet. Rozasea uzun süren kronik bir hastalık olduğundan hastaların sadece deri ve gözlerini değil, hayatlarını da tamamı ile etkileyebilir. Yapılan çalışmalarda rozaseanın aşağıdaki problemlere sebep olduğu saptanmıştır.
Sosyal izolasyon
Kaygı bozukluğu
Düşük kendine güven
Çalışma hayatında zorluklar
Anksiyete (kaygı bosukluğu) ve depresyon
Rozaseanın sebebi nedir?
Rozaseanın genetik, çevresel, damarsal ve enflamatuar birçok nedeni olduğu düşünülmektedir. Ultraviyole ışığına uzun süreli maruz kalmaya bağlı deri hasarının hastalığın gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir.
Kathelisidin denen derinin mikroplara karşı doğal savunmasını sağlayan bir madde rozasealı deride oldukça yüksek saptanmıştır. Bu nedenle rozaseada doğal bağışıklık cevabının önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Kathelisidin deride nötrofil denen iltihap hücrelerin artmasına ve damarların genişlemesine neden olur. Nötrofiller nitrik asit salarak damarların genişlemesine neden olur. Genişlemiş damarlardan dışarı çıkan sıvı deride ödeme neden olur ve bu sırada salınan maddeler de enflamasyona neden olur.
Kıl köklerinde bulunan Demodex follikülorum denen bir parazitin de hastalık nedenlerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Rozasea hastalarının midelerinde Helikobakter pilori denen bakterinin taşınma oranı daha fazla saptanmıştır, ama bu bakterinin rozaseanın nedeni olduğu düşünülmemektedir.
Bir takım kremler, merhemler, özellikle kortizon içeren kremler rosaeeayı şiddetlendirebilir.
Rozasea nasıl tanınır?
Birçok hasta için herhangi bir araştırma yapılmasına gerek kalmadan, klinik muayene ile tanı konulur. Nadiren kesin tanı için biyopsi almak gerekebilir.
Hangi durumlarda rozasea tetiklenir?
Rozaseayı tetikleyen durumlar kişiden kişiye değişir. Aşağıda rozaseayı tetikleyen olaylar sıklık sırasına göre azalan şekilde sıralanmıştır. Tüm hastalarda bu durumların hepsi tetikleyici olmayabilir. Hastalar bu listeyi inceleyerek, hastalıklarını tetiklediğini saptadığı etkenlerden uzak kalmalıdırlar.
Güneşte kalma
Psikolojik stres
Sıcak hava
Rüzgar
Ağır egzersiz
Alkol tüketimi (özellikle kırmızı şarap, bira, cin, votka ve şampanya)
Sıcak duş, banyo
Soğuk hava
Baharatlı gıda tüketimi
Nem
Sıcak iç ortam
Bazı cilt bakım ürünleri
Bazı kozmetikler
Sıcak içecekler (çay, kahve, sıcak çikolata)
Bazı ilaçlar (kortizon, damar genişleticiler)
Bazı hastalıklar ( menopoz, kronik öksürük, kafein bağımlılığı sendromu)
Marine et
Bazı sebze ve meyveler
Süt ürünleri
Hastalığı tetikleyen gıdalar nelerdir?
Karaciğer
Yoğurt
Ekşi krema
Peynir
Çikolata
Vanilya
Soya sosu
Maya ekstresi
Sirke
Patlıcan
Avokado
Ispanak
Nohut, bezelye, fasulye, bakla gibi baklagiller
Domates, muz, incir, kuru üzüm
Acılı ve sıcak gıdalar
Rozasea hastalarının yapması ve yapmaması gerekenler
RoZaseanın gerçek nedeni bilinmemektedir. En iyi korunma yolu yüzde kızarıklık oluşturan nedenlerden uzak kalmaktır.
Sıcak içeceklerden, baharatlı gıdalardan, kafeinli ve alkollü içeceklerden kaçınmalıdır.
Rozasea hastaları güneşten korunmalıdır. Güneşten korunmak için şapka takmalı ve 15 faktörün üzerinde yağsız güneşten koruyucular kullanmalıdır.
Sıcak ve soğuk hava hastalığın bulgularını arttırabileceğinden kaçınmalıdır.
Yüzü ovuşturmak ve masaj yapmaktan kaçınmalıdır. Yüzün ovuşturulması deriyi tahriş ederek kızarıklığı arttırır.
Serin ortamda egzersiz yapılmalı ve fazla sıcak ortamda kalınmamalıdır.
Tahriş edici, yağlı kozmetik ürünlerden kaçınmalıdır. Su bazlı makyaj temizleyiciler tercih edilmelidir.
Günlük kullanılan sabunlar, nemlendiriciler ve güneşten koruyucular alkolsüz olmalı, tahriş edici ajanlar içermemelidir.
Makyaj malzemesi olarak suya dayanıklı ürünler tercih edilmemelidir.
Erkek hastalar tıraş olurken tıraş köpüğü, tıraş losyonu kullanmamalıdır.
Saç spreyi kullanırken yüze gelmesinden kaçınmalıdır.
Sıcak duş ve banyo yapılmamalıdır.
Kortizonlu kremler, kısa süreli iyilik sağlasalar da kullanılmamalıdır. Bu tür kremlerin uzun kullanımı kalıcı kızarıklığa neden olabilir.
Tedavi seçenekleri nelerdir?
Birçok kişi hastalığı bilmediği için hastalığı erken dönemde fark edemez. Oysa rozaseanın başarılı tedavisi erken tanı ve tedavi ile yapılabilir. Tedavide ilk adım hastalığa tanı koymaktır. Daha sonra çeşitli kombine tedaviler uygulanabilir. Ayrıca Dermatoloji uzmanınızın uyarılarına da uymak önemlidir. Tedavinin amacı rozaseanın ilerlemesi ve tekrar etmesini engellemektir. Tedavi edilmezse rozasea kötüleşir ve hatta tedavi edilmesi zorlaşır.
Ağızdan antibiyotik tedavisi
Doksisiklin, minosiklin gibi tetrasiklin grubu antibiyotiklerin kullanımı enflamasyonu azaltır. Antibiyotiklerin kullanımı ile kızarıklıklar, sivilce benzeri bulgular ve göz bulguları geriler. Antibiyotikler hastalığın şiddetine göre 6-12 hafta boyunca kullanılır. Antibiyotiklerin aralıklı olarak kullanımı hastalığın alevlenmelerinde gerekebilir. Dirençli olgularda metranidazol veya kotrimeksazol gibi antibiyotikler de kullanılabilir.
Antibiyotikler düşük dozda kullanılmalarına rağmen etki gösterirler, muhtemelen bu etki kathelisidin düzeyini düşürmelerine bağlıdır. Antibiyotik kullanımının dezavantajı antibiyotik direncinin gelişimidir, bu nedenle antibiyotikler düşük dozda verilirler.
Yüzeyel tedavi
Metranidazol içeren jel ve kremler hafif vakalarda aralıklı veya uzun süre, şiddetli vakalarda ise ağızdan antibiyotikler ile birlikte kullanılabilir. Azeleik asit hafif enflamatuar rozaseada faydalıdır. Brimonidin içeren kremler, kısa süreli damarlarda büzüşme yaptığından yüz kızarıklığını azaltmak için kullanılır. İvermektin içeren kremler papülopüstüler rozaseada kullanılır. İvermektin demodeks denen parazitin sayısını ve enflamasyonu azaltır.
Isotretinoin
Antibiyotikler etkisiz olduğunda veya yan etki geliştiğinde, ağızdan alınan isotretinoin tedavisi sivilce için genellikle kesin sonuç verirken, rozaseada düşük dozlarda yıllarca kullanımı gerekebilir. İlacın ciddi yan etkileri olabileceğinden dikkatli kullanımı gerekir.
Kızarıklık giderici ilaçlar
Karvedilol (selektif olmayan beta blokerler) damarsal genişlemeye bağlı kızarıklığı azaltır. Kan basıncını düşürmesi, mide bağırsak rahatsızlıkları, göz kuruluğu, bulanık görme ve nabız düşüklüğü gibi yan etkileri olabilmesine rağmen hastalar tarafından iyi tolere edilebilir.
Antienflamatuar ilaçlar
Kortizonlu kremler rozaseadaki kızarıklığı azaltabilir. Bununla birlikte 2 haftadan uzun süre kullanılmaları önerilmez.
Ağızdan alınan diklofenak gibi antienflamatuar ilaçlar kızarıklık ve yangı hissini azaltmasına rağmen, mide ülseri, böbrek yetmezliği ve alerjik reaksiyonlara neden olabilmeleri nedeni ile uzun süre kullanılamaz.
Takrolimus veya pimekrolimus içeren kremler bazı hastalarda tedavi seçeneği olabilir.
Lazer tedavisi
Kalıcı kızarıklığa neden olan kılcal damar genişlemeleri lazer veya IPL ışık kaynakları ile kolaylıkla tedavi edilebilir. Işık kaynakları etkili olmadığında koterizasyon veya skleroterapi tedavisi uygulanabilir.
Cerrahi tedavi
Rinofima ise, elektrocerrahi veya CO2 lazer ile burun derisi soyularak tedavi edilebilir.
Kozmetik ürünler
Kozmetik amaçlı yeşil renkli fondötenler kamufle etmek için kullanılabilir.
“Rozasea (Gül Hastalığı” ile ilgili diğer konular:
Sivilce (Akne)
Perioral dermatit
“Rozasea (Gül Hastalığı” ile ilgili kaynaklar:
http://www.rosacea.org
https://www.aad.org/public/diseases/acne-and-rosacea/rosacea
http://www.dermnetnz.org/acne/rosacea.html
“Rozasea” ile ilgili sorular ve cevapları için tıklayınız.