Sivilce izlerinin tedavisi, estetik müdahalelerinin içinde önemli bir yer kaplamaktadır. Gerçekten de bu sorun, hastalarda önemli bir kozmetik problem haline gelebilir ve fiziksel ve ruhsal rahatsızlık hissi yaratabilir. Sivilceler iyileşirken bazı hastalarda hiçbir iz bırakmadan gerilerken, bazı hastalarda da cilt tipi ve rengi, kişinin genetik yapısı ve yaşı veya sivilcenin görüldüğü mevsime göre ciltte kızmızı, kahverenkli lekeler veya deriden genellikle çökük, bazen de kabarık yara izlerine neden olabilmektedir.
Sivilce izlerinin tedavi edilebilmesi için ilk şart, sivilcenin en az 6 aydır, aktif durumda olmamasıdır. Eğer hastada halen sivilce sorunu devam etmekte ise, önce tıbbi tedavilerle bu sürecin durdurulması gerekir. Sivilcelerin erken ve etkili tedavisi sivilcelerden sonra oluşabilecek iz ve lekelerin oluşumunu engeller veya azaltır.
Sivilceler iyileşme sonrasında kırmızı bir leke bırakır. Bu leke bir iki gün içinde geçebileceği gibi, seboreik dermatit, rozasea gibi hassas cilde neden olan hastalığı olan kimselerde daha uzun sürebilir. Sivilce tedavisinde kullanılan lokal veya topikal avitamini içeren ilaçlar deriyi kurutup, yara iyileşmesini de geciktridiğinden bu kızarık izler özellikel beyaz tenli kişilerde 3-6 ay kalabilir, esmer kişilerde ise daha kısa sürede kahverenkli lekelere dönüşür. Bu kahverenkli lekeler
Sivilce izlerinin kırmızı olduğu evrede kortizonlu kremler, derinin kızarıklığınnı yatıştırmak için kullanılabilir. Kortizon derideki inflamasyonu azaltarak kızarıklığı azaltır. Ama kıllanma , deri incelmesi ve kalıcı kızarıklık gibi yan etkileri nedeni ile doktor kontrolü olmadan kullanılmamalıdır.
Özellikle bu tip kızarıklığa ve kahverenkli lekelere eğilimli olan sivilce hastaları, aşağıdaki hususlara dikkat etmelidir.
- Sivilce izlerinin geçmesi için sabırlı olunmalıdır. Sivilcenin iyileşmesinden sonra, hasarlı alanda yeni damar oluşumu, o bölgenin daha iyi beslenerek iyileşmesini sağlar. Fakat bu iyileşme esnasında deri pembe veya kırmızı gözükür. Bu doğal bir süreçtir, bu yüzden sabırlı olunmalıdır. Aylar sonra deri altındaki kollajenin yeniden oluşumu başlar ve hasarlı doku onarılır. Bazen çıban tarzındaki kistik sivilcelerin çukurlarının düzelmesi bir yılı bile alabilir.
- Sivilce tedavisine doktorunuzun önerdiği aralıklar ile kontrole giderek, en az 4-6 ay devam edilmeli, tedavi doktorunuzun onayı olmadan yarım bırakılmamalıdır.
- Leke tedavisine başlamadan önce, sivilcelerin iyileşmesi beklenmelidir.
- Sivilce tedavisi esnasında çok fazla peeling ve kese işlemi uygulanmamalıdır.
- Sivilcelerle kesinlikle oynanmamalı, iyileşme sürecinde kabuklar koparılmamalıdır. Derideki koparma işlemi yeniden bir inflamasyonun uyarılmasına neden olmakta bu da iz ve lekenin daha da artmasına neden olmaktadır. Ayrıca sivilce ile oynamak iltihap ve bakterinin daha derin dokulara ilerlemesine neden olmakta ve kollajen dokunun dah fazla hasarlanması ile sonuçlanmaktadır.
- Özellikle bahar ve yaz dönemlerinde koruyucu faktörü en az 30 olan bir güneşten koruyucu ile cilt korunmalıdır. Güneşten koruyucular yüzme, terleme gibi durumlar sonrasında 2 saat aralıklar ile tekrar edilmelidir.
- Doğum kontrol hapı kullanan hastalar güneşten koruyucu kullanımına dikkat etmelidir.
- Yüze kolanya , ıslak mendil, parfüm gibi leke yapabilecek uygulamalar yapılmamalıdır.
Kahverenkli lekeleri gidermek için aşağıdaki maddeleri içeren dermokozmetik veya ilaçlar lokal olarak uygulanabilir.
- Azeleik asit
- A vitamini ( retinoik asit, retinol,a daphalen, tretinoin )
- Hidrokinon
- Meyve asitleri : glikolik asit ( şeker kamışı) – kojik asit (pirinç) – sitrik asit (limon) – malik asit (elma)
- Laktik asit (süt)
- Glabridin (meyan kökü)
- Arbutin (bearberry ekstresi)
Gelelim sivilce izlerine:
Sivilce izlerinin tedavisi için günümüzde aşağıda sıralanan bir çok tıbbi ve cerrahi teknik mevcuttur:
- Dermabrazyon
- Mikrodermabrazyon
- CO2 ve Erbium lazer
- Fraksiyonel lazer
- Kimyasal peeling
- Hyaluronik asit enjeksiyon
- Cerrahi müdahaleler
Dermabrazyon Derinin yüzeyel tabakasının yüksek hızla dönen bir fırça ile cerrahi olarak soyulması işlemidir. Soymak için metal fırçalar veya zımpara kağıdı kullanabilir. İşlem sonrası toplu iğne başı büyüklüğünde kanama olur, kabuklanmalar bir kaç haftada iyileşir.
Mikrodermabrazyon dermabrazyona göre daha minimal bir işlemdir ve estetisyen gibi yardımcı sağlık personeli tarafından uygulanabilir. İşlem sonası ciltte hafif bir pembelik olur ve çabuk geçer, hastayı günlük yaşamından alıkoymaz.
CO2 ve Erbium lazer derideki su tarafından yoğun bir şekilde emildiğinden, derinin üst tabakası olan epidermiste yoğun bir ısı artışı olur ve deri yüzeyi soyulur. Erbiyum lazer ile daha yüzeyel, Co2 lazerle daha derin bir soyma işlemi yapılır. Sonuçta bu soyma işlemi derinin orta tabakasındaki fibroblastları 4 ay boyunca stimüle uyararak kollajen-elastin oluşumunu arttırır ve böylece yara iyileşmesi tetiklenir ve izler düzelir. Genellikle tek bir seans uygulanır. Daha çok açık renk tenli kişilerde tercih edilen bir yöntemdir, çünkü koyu renk tenli olanlara uygulandığında, aylarca geçmeyecek cilt lekelerine sebep olabilmektedir. Yan etkilerinin daha fazla olması, son yıllarda fraksiyonel lazerin gelişmesi nedeni ile son 5-10 yıldır daha az uygulanmaya başlamıştır.
Müdahale sonrasında:
- 3 gün süresince özel bir pansuman uygulanır.
- Pansuman sonrasında, yine 3 gün bu sefer vazelin tatbik edilir.
- 4 ay boyunca güneşe çıkılmamalıdır, aksi takdirde cilt lekeleri görülme riski çok fazladır. Dolayısıyla, bu tedaviyi sonbahar kış aylarında yaptırmak mantıklıdır.
- 3 hafta boyunca ciltte belirgin kızarıklıklar gözlenebilir, bu kızarıklık 6 ay devam edebilir.
Fraksiyonel Lazer
Çok esmer olankişiler dahil, tüm cilt tiplerine uygulanabilir ve müdahaleden 3-4 saat sonra, günlük hayata dönülebilir oluşu, en çarpıcı özellikleridir. Bu tip lazer uygulaması ile, epidermis (derinin yüzeyel tabakası) cm2 alanda yüzlerce minik noktacıklar halinde kısmen soyulur ve bu noktacıkların arasındaki sağlam deriden hücre göçü ile yara iyileşmesi uyarılır. Etkin sonuç için en az 4 seans tedavi görülmesi gerekir. Seanslar arası süre en az 15 gün olmalıdır. Ciltteki hafif ödeme 2-3 günde geçerken, kızarıklık 2-3 saat sonra kaybolmaktadır ve yan etkiler çok minimal olduğu için hastalar kısa sürede günlük hayatlarına dönebilmektedirler.
Kimyasal peeling
Kimyasal peeling genelde, cilde kimyasal olarak asit özellikte bir sıvı uygulayarak, cildin üst tabakasının soydurulması işlemidir.Böylece cildin üst tabakalarındaki ölü hücreler ve atıklar deriden uzaklaştırılır ve taze cilt hücrelerinin oluşumuna zemin hazırlanır.
Şu vakalarda uygulamalar önerilmektedir:
- Yağlı ve sivilceli cilt
- Yıpranmış, bitkin, gözenekleri genişlemiş, kendini bırakmış cilt
- Yaşlılık, güneş, gebelik vb. sebeple lekeli cilt
- Derin ve yüzeysel kırışıklıkları olan cilt
- Sivilce izleri mevcut olan cilt
En sık 3 şekilde uygulaması yapılmaktadır:
AHA (alfa hidroksi asit): Kullanılan maddeler başta glikolik asit (şeker kamışı asidi) olmak üzere meyve asitleridir. Soyduruculuk özelliği yüzeyseldir. Tüm cilt tiplerine uygulanabilir. Cilt önce %70’lik alkolle temizlenir. Sonra AHA uygulanır. Müdahale sonrasında hafif bir deri soyulması görülebilir, ancak bu görüntü nemlendiricilerle örtülebilir. 3 – 6 seans tedavi tavsiye edilir. Seanslar arası aralık en az 15 gün olmalıdır.
TCA (trikloro asetik asit): TCA sirke ve klor karışımı bir maddedir. Tercihen açık renk tenli kişilerde uygulanır. Müdahaleden 3 hafta evvelinden, işlem yapılacak bölgeye, sabah-akşam, meyve asidi veya C vitamini bazlı bir krem uygulanır. Lokal anestezi altında yapılan uygulama sırasında, 10 dakika. şiddetli bir yanma duygusu olur. Deri, müdahaleden 24-48 saat sonra önemli derecede soyulmaya başlar. Bu durum 6-10 gün kadar devam eder. Bu süreç içinde kabuklanmalar olacağından, ancak 7. gün ince, hassas ve pembe yeni cilt oluşumu tamamlanır. 1 ay boyunca bu kızarıklık devam eder. 3 ay boyunca güneşten korunma ve güneş kremi uygulaması önerilir. Sadece bir kaç seanslık uygulama söz konusudur.
Fenol peelingi: Fenol uygulanarak yapılan derin bir peeling yöntemidir. Lokal anestezi ile sadece açık renk tenli kişilere uygulanır. Müdahale sonrasında, yüze pudralı özel bir maske uygulanır. 10 gün sonra bu maske çatlayarak yüzden ayrılır ve altından, yenilenen hafif pembe hassas cilt ortaya çıkar. 2-3 gün ara ile doktor kontrolü gerekir. En az 2 hafta dinlenmek şarttır. Tek seans tedavi yapılır. Ardından bir kaç ay boyunca ciltteki şişlik ve kızarıklık devam eder. Güneşten korunma çok önemlidir.
Hyaluronik asit enjeksiyonları – Dolgu maddeleri
Hyalüronik asit, insan organizmasında zaten mevcut olan doğal bir proteindir. Su tutma kapasitesinin fazla oluşundan dolayı, cilt nemlendirilmesinde çok etkilidir. Dolgu işleminde kullanılan hyaluronik asit, sentetik kökenlidir; ancak insan organizması ile bütünleşir ve gayet uyumludur. Genelde cilde iyi bağlanması için dolgu maddesinin içine multivitaminler de katılır. Enjekte edildiği bölgedeki vücut suyuna ve derinin kendi dokusuna ( doğal hyalüronik asite ) bağlanır ve o bölgeyi doldurur. Özellikle derin sivilce izlerine uygulanır. 4-6 ay aralıklarla tekrar edilmesi gerekir, çünkü hiyaluronik asit deriden emilerek kaybolur.
Cerrahi müdahale ile çok derin çukur izlerin çıkarılması bir seçemnektir. İz olan aaln zımba deliği şeklinde çıkarılıp yerine bir yama konularak sivilce izi giderilebilir.