Kriyoterapi Tedavisi

Kriyoterapi Tedavisi

Kriyoterapi tedavisi, deri yüzeyindeki bir takım anormal oluşumları dondurarak tedavi etme yöntemidir. Deriyi donduran bu maddelere ” kriyojen ” denilir. Sıvı nitrojen, doktorlar tarafından en sık kullanılan kriyojen maddedir. 20 yıl öncesine kadar, ” karbondioksit karı ” sık kullanılırdı. Ayrıca piyasada bulunan, hasta kullanımına yönelik bazı kriyoterapi cihazlarında, dimetil eter ve  propan ( DMEP )  bulunur.

Kriyoterapi yöntemi ile, solar ( aktinik ) keratozlar, siğiller, seboreik keratozlar tedavi edilebilir. Bazı dermatologlar, ” bazal hücreli karsinom ” gibi bazı hafif cilt kanserlerini de kriyoterapi ile tedavi etmektedirler. Ama bu tedavi ile hastalığın nüksü ( tekrarlama şansı ) sık olduğundan, iyi bir takip yapmak gereklidir.

Kriyoterapi, bir çok cilt hastalığını tedavi etmek için ucuz, güvenli ve emniyetli bir tedavi yöntemidir. Fakat tedaviden önce tedavisi yapılacak hastalığa, ” doğru tanı ” konulmalıdır. Örneğin melanom şüphesi taşıyabilecek bir cilt lekesine, biyopsi alıp kesin tanı koymadan, kriyoterapi tedavisi uygulanmamalıdır.

Kriyoterapi tedavi çeşitleri:

Likit nitrojen: – 196 C derecede sprey, kontakt uygulama veya pamuk aplikatör ile yapılır. Uygulanacak hastalığın tipi, derinliği ve çapına göre uygulama bir kaç saniye sürer. Bazı durumlarda erime sağlandıktan sonra, ikinci bir uygulama yapılabilir. Bu uygulama, özellikle dirençli siğiller ve cilt kanseri tedavisinde gerekir.
Karbondioksit karı: Bu uygulama silindir şeklindeki ” karbondioksit karı ” ile yapılır. Karbondioksit gazı – 78.5 C’ dedir ve direkt olarak deriye uygulanır.
DMEP: Bu gaz – 57 C’ dir. Hasta kullanımı için ticari preperatları vardır. Sünger bir aplikatör ile hasta bölgeye hasta tarafından 10 – 40 saniye uygulanır.

Kriyoterapi tedavi sonrası bakım

Uygulanan alanda bir kaç saat sonra su toplaması gelişir.  Bu şişlik genellikle şeffafken; kanamaya bağlı bazen kırmızı veya mor olabilir ve bazen ağrılı olabilir.  Göz etrafının tedavisinde, özellikle ertesi sabah gözde şişlik olabilir; ama bir kaç gün içinde geriler. Genellikle özel bir bakıma gerek yoktur. Büller iyileşene kadar yara yeri günde iki kez hafifçe yıkanmalıdır. İşlem eğer tahriş olabilecek bir alana uygulanmamışsa, yarayı kapatmaya gerek yoktur. 

Yara kabuğu oluştuğunda kurumaması için vazelin kullanılabilir. Yara kabuğu koparılmamalıdır.Yara kabuğu yüzde, 5 – 10 gün içinde; el ve ayakta 3 hafta içinde soyulur. Alt bacakta yara iyileşmesi bazen 3 ayı bile bulabilir.

İkincil enfeksiyon nadiren görülür. Enfeksiyon olduğunda ağrı, kızarıklık ve şişlik artar, sarımsı bir sıvı birikir, akıntı olur. Bu durumda doktorunuz tarafından lokal antiseptik ve antibiotik tedavisi verilebilir.

Kriyoterapi tedavisinin sonuçları

Solar ( aktinik ) keratoz, seboreik keratoz ve siğillerin tedavisi sonrası, deri tamamı ile normal görünümdedir.  Ama bazen kriyoterapi sonrasında, özellikle deri kanseri tedavisi amacıyla uygulama derin ve uzun süre yapıldığında, beyaz leke veya yara izi kalabilir. Bazen beyaz leke oluşumu, hafif uygulamalarda da gelişebilir. Bunlar esmer kişilerde rahatsız edici olabilir. Genellikle bu durum zaman içinde gerilerken, bazen kalıcı olabilir.

Bazen de derideki hastalık tam tedavi olmayıp, tekrarlayan uygulamalar veya farklı cerrahi uygulamalar gerekebilir.

Özellikle parmak gibi, deri sinirlerinin yüzeyel olduğu bölgelerdeki derin uygulamalar, deride his kaybına neden olabilir. Bu durum genellikle bir kaç hafta veya ayda geriler.

Kriyoterapi Tedavisi ile ilgili diğer konular:

Aktinik keratoz
Cilt kanseri
Genital siğil
Seboreik keratoz
Siğiller

Share

Bir yanıt yazın