Sonbahar ve kış ayları cilt lekelerinin en iyi tedavi edildiği aylardır. Çünkü yaz aylarında yan etkileri nedeni ile kullanılamayan bir çok krem ve tedavi yöntemi, kışın çok rahatlıkla uygulanabilir ve tedavide alınan sonuçlar daha olumlu olur.
Yaz güneşinin etkisi ile artan cilt lekeleri; zararsız fakat kişiyi kozmetik açıdan oldukça rahatsız eden ve sık görülen bir durumdur. Cilt lekeleri, derideki melanin adlı renk verici maddenin artması sonucu gelişir.
İşte Size 7 Adımda Leke Tedavisinin Püf Noktaları
1. Adım: Derinizi hafif peeling etkisi olan bir cilt temizleyicisi ile temizleyin. Aynı anda cildinize hafif masaj ile uygulayın. Bu uygulama derideki ölü hücrelerin atılımını sağlayarak, leke tedavisine destek verir.
2. Adım: Güneşten korunun. Güneşten korunmak, cilt lekelerini tamamı ile ortadan kaldırmasa da, azaltır veya artmasını engeller. SPF faktörü en az “30” olan bir güneşten koruyucu ürün kullanın. Güneşten koruyucu ürünler, ultraviyole ışınlarını filtreleyen titanyum oksit ve çinko oksit gibi fiziksel filtreler veya avobenzon, mexoryl SX ve tinosorb gibi kimyasal filtreler içerirler. Güneşten koruyucu ürün kullanılmadan yapılan leke tedavileri, yeterince faydalı olmaz.
3. Adım: Deri rengini açan kozmetik kremler kullanın. İlaç kategorisinde bulunan leke ürünleri genellikle hidrokinon içerirler. Kozmetik ürünlerde ise ancak % 2′ nin altında hidrokinon bulunabilir. Bu kremlerin belirgin etkilerinin bir kaç gün içinde değil, haftalar, hatta aylar içinde oluştuğu unutulmamalıdır.
4. Adım: Glikolik asit, laktik asit gibi alfa hidroksi asitleri içeren dermokozmetik ürünler, tedaviye yardımcı olur. Bu ürünler derideki melanini azaltmaktan çok, deriyi soyarak derinin yenilenmesini sağlarlar. Bir çok ülkede bu tarz ürünlerin üretimi ve satışı ile ilgili kurallar net değildir ve bir çok ürüne içerik açısından iyi bir etiketleme yapılmamaktadır. Bu ürünlerin etiketlerinde muhakkak etken madde listesinin bulunmasına dikkat edilmelidir.
Tedaviye yardım edici dermokozmetik ürünler içerisinde, bazı bitkisel ekstreler de bulunur. Bitkisel içerikli ürünler, melanin üreten melanosit denen hücrelere zarar vermezler. Arbutin % 1, Paper mulberry % 1, Glabridin % 0.5 (meyan kökü ekstresi), Arctostaphylos patula ve Arctostaphylos viscida, Aloesin, Gentisik asit, Flavonoidler, Hesperidin, Askorbik asit ve türevleri, Magnezyum askorbil fosfat % 10, Niasinamid, Maya deriveleri, Olifenoller, Soya proteinleri bitkisel içerikli etken maddelerdir. Bu bitkisel ajanlar bir çok modern kozmetikte bulunmasına rağmen, etkinliklerinin karşılaştırıldığı bilimsel çalışma azdır.
Ayrıca malassezia denen bir maya mantarının ürettiği % 20 lik azelaik asit , başka bir mantar türü tarafından üretilen % 1- 4 oranındaki kojik asit , % 5- 20 lik mequinol , isopropylcatechol, N- acetyl- 4- cysteaminylphenol, N- acetyl glucosamine, piceatannol de leke tedavisine yardımcı olan dermokozmetiklerde bulunur.
5. Adım: Bir dermatoloji uzmanına başvurun. Yukarıdaki uygulanan tavsiyeler ile leke problemi çözümlenmediğinde, dermatoloji uzmanları ilk olarak hidrokinon içeren kremler önerirler.
Dermatoloji uzmanları daha yüksek konsantrasyonda hidrokinon içeren ürünler de yazabilirler. Hidrokinon içeren ürünler uzun süre kullanım sonucu deride tahriş yapabilirler. Hidrokinon genellikle tedavide % 2- 4 konsantrasyonda kullanılır. 6 aydan fazla kullanımı önerilmez. Tedavinin başlangıcındaki leke giderici etkisi uzun süreli uygulama ve güneşe maruz kalma ile azalır. Devamlı kullanımda kalıcı okronosis yapabilir. Okronosis, deride kalıcı mavimsi siyah bir lekelenmenin olması durumudur. Okronosis geliştiğinde, derinin elastikiyeti azalır ve yara iyileşmesi gecikir. Aşırı hidrokinon kullanımı ile birlikte balık, yumurta gibi yiyeceklerin alınması sonucu, deride ve idrarda kötü bir balık kokusu hissedilir.(Trimetilaminüri)
Hidrokinon tedavisine dermatoloji uzmanı tarafından eklenen tretinoin içeren kremler, tedavi etkinliğini arttırabilir. Tretinoin ölü hücrelerin atılımını hızlandırıp, deriyi yenilerken, diğer tedavi edici ajanların da emilimini arttırır. Tretinoin tedavisi güneşe olan duyarlılığı artırabilir. Bu nedenle gece kullanılmalıdır ve hamilelerde kullanılmamalıdır.
Tedaviye ayrıca kortizon içeren kremler eklenebilir. Kortizonlu kremler damarları büzerek deride bir solmaya neden olurlar. Derideki hücre döngüsünü azaltır ve melanin üreten melanositlerin sayı ve aktivitesini azaltırlar. Tedavide kullanan güçlü kortizonlu kremler deride incelmeye, deri çatlaklarına, kıl kökü iltihabına, kıllanmaya neden olabilirler. Geniş yüzeylere uygulandıklarında genel yan etkiler de görülebilir.
6. Adım: Oldukça yüzeyel olan kimyasal peeling teknikleri çok rahatsız edici değildir ve de zaman kaybına neden olmaz, fakat bir kaç tedavi seansı gerekebilir. Ne yazık ki tedavi sonrası lekeler, bazen kötüleşebilir.
7. Adım: Dermatoloji uzmanının önerisi ile Flashlamp- pulsed tunable dye lazer, Q- switched Nd: YAG lazer (neodmium- yitrium- aluminyum- garnet), KTP lazer, Kripton lazer, Copper bromide lazer gibi uygun yeşil ışık veren cihazlar lekeleri tedavi etmek için kullanılabilir. Ayrıca Q- switched alexandrite, Q- switched ruby gibi kırmızı ışık yayan lazerler de uygulanabilir. Intensive pulsed light (IPL) de benzer etki gösterir. CO2 ve Er:YAG lazerler ise derinin yüzeyini soyarak kahverengi lekeleri tedavi ederler. Ama bu uygulamaların, özellikle esmerlerde ve yaz aylarında uygulandıklarında lekeleri daha da arttırabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
“Cilt Lekelerinin 7 Adımda Tedavisi” ile ilgili konular:
Güneşten korunma
Güneş koruyucu ürünler
Kimyasal peeling
Lazer tedavisi